grandelib.com logo GrandeLib it ITALIANO

Traduttore Turco-Italiano online

Traduzioni popolari

Şapkasını bir yandan giydi.Portava il cappello su un lato.
Komşular polisi aradı.I vicini hanno chiamato la polizia.
Her gün kütüphaneye gider.Va in biblioteca a giorni alterni.
Saat kaçta uyandın?A che ora ti sei svegliato?
Şaka bir yana, ne yapacaksın?Scherzi a parte, quindi cosa hai intenzione di fare?
Her insanın kendi görüşü vardır.Ogni persona ha la propria opinione.
Yeterince çabalarsan yapabilirsin.Puoi farlo se ti sforzi abbastanza.
Ondan çok şey bekliyorsun.Ti aspetti troppo da lei.
Hiç gece egzersiz yaptın mı?Ti sei mai allenato di notte?
Bazen eve geç gelir.A volte torna a casa tardi.
Her şey küle döndü.Tutto si è ridotto in cenere.
İstasyonda tesadüfen karşılaştık.Ci siamo incontrati per caso alla stazione.
Sözlerini tutmadılar.Non hanno mantenuto la loro promessa.
İyi bir otel arıyorum.Sto cercando un buon hotel.
Bak, burada hırsızlar var.Guarda, ci sono dei ladri qui.
Ondan hiçbir şey gelmedi.Non ne è venuto fuori niente.
Taş üzerine eski yazıtlar.Antiche iscrizioni su pietra.
Bu aile beni sıcak karşıladı.Questa famiglia mi ha accolto calorosamente.
Hasta olduğu için okula gitmedi.Non ha frequentato la scuola perché malata.
Türkçe okuyorum.Sto studiando turco.
Anna bana bu hediyeyi verdi.Anna mi ha fatto questo regalo.
Ondan yardım isteyebilirsiniz.Puoi chiedergli aiuto.
O gitar çalıyor.Lei suona la chitarra.
Şarkı söylemeni istiyorum.Voglio che canti.
Öğle yemeğini zaten yedin mi?Hai già pranzato?
Dava iyi bitiyor.Il caso finisce bene.
Saçları çok kısa.I suoi capelli sono molto corti.
ne zaman bitecek?quando finirà?
Neden benden şüpheleniyorsun?Perché sospetti di me?
Beni deli ediyor.Mi fa impazzire.

Vocabolario

amendment (emendamento)ekonomi (economia)final sınavı (esame finale)akor (chord)osilatör (oscillator)nem emici (moisture-wicking)demografik geçiş (transizione demografica)diş (tooth)solunum cihazı (respirator)semptom (symptom)akrabalık (parentela)kültür (cultura)monitör (monitor)gümrük (dogana)Sıkıştırılmış çalışma haftası (Settimana lavorativa compressa)kokpit (cabina di pilotaggio)torun (nipote)çayır (prairie)Danışmanlık (Consulenza)kutsal yazılar (scriptures)Spectroscopy (Spettroscopia)otobüs koltuğu (sedile del pullman)göz (eye)burs (borsa di studio)sentence (frase)arketipler (archetypes)remedy (rimedio)sinyal-gürültü oranı (signal-to-noise)koç (allenatore)Magnetosphere (Magnetosfera)ifade etmek (esprimere)yavru (prole)kaşlarını çatmak (frown)profesörlük (cattedra)gelenek (costume)deşarj (discharge)kuşak farkı (divario generazionale)diller (languages)alçalmak (scendere)Meteor (Meteora)KAFA (head)ritüeller (rituals)kentsel yenileme (riqualificazione urbana)randevu (appointment)Uzaktan çalışma (Telelavoro)plaintiff (querelante)performans (performance)dinamikler (dynamics)Kalıcı sözleşme (Contratto a tempo indeterminato)takım forması (team jersey)bademcik (tonsil)buzul (glacier)Konser çalışması (Lavoro occasionale)e-bilet (biglietto elettronico)masallar (fables)Gravity (Gravità)profesör (professore)vadi tabanı (valley floor)enforcement (applicazione)tekerlekli sandalye erişimine uygun (accessibile alle sedie a rotelle)gecikme (ritardo)insan-çevre etkileşimi (interazione uomo-ambiente)otlak (pasture)soyağacı (ascendenza)akran değerlendirmesi (revisione paritaria)tepecik (knoll)ergonomik tasarım (ergonomic design)terapi (therapy)kentsel yayılma (espansione urbana)pilot (pilota)şapka (cap)akrabalık (parentela)Zenith (Zenit)havalimanı (aeroporto)rota (itinerario)